Elemelerde Türkiye, SSCB ve Norveç ile aynı gruptaydı. Finaller için grubu ilk sırada bitirmek gerekiyordu. İlk maçımızda deplasmanda Norveç’i Metin Oktay’ın golüyle 1-0 yendik. Ardından Moskova’da Sovyetler Birliği’ne 1-0 kaybettik. Norveç’i İstanbul’da Aydın Yelken ve Metin Oktay ile 2-1 mağlup ettik. 12 Kasım 1961’de İstanbul’da Sovyetler ile final maçına çıktık. Metin Oktay’ın golü 2-1’lik yenilgiye engel olamadı ve Dünya Kupası’nın yine uzağında kaldık.
Elemelerde bizi geride bırakan SSCB, Yugoslavya’yı 2-0 yenerek turnuvaya başladı. Ama grubun zayıf takımı Kolombiya önünde ilk 11 dakikada 3-0’ı yakalamalarına rağmen 4-4 berabere kaldılar. Grupta işler karışmıştı. Katıldığı hiçbir Dünya Kupası’nda ilk turda elenmeyen Uruguay son maçında SSCB’yi yenmek zorundaydı. Lakin 3 toplarının direkten döndüğü maçı 2-1 kaybederek elendiler. Yugoslavya, Uruguay ve Kolombiya galibiyetleriyle turu geçti.
İtalya-İspanya havlu attı
Ev sahibi Şili’nin grubunda Batı Almanya, İtalya ve İsviçre vardı. Ama tarihe geçen maçta Şili’nin rakibi İtalya’ydı. İki İtalyan gazetecinin ev sahibi ülkeye hakaretler yağdırdığı makaleler, tribünleri gerginleştirmişti. Sahada tekmeler havada uçuşuyordu. Kontrolü kaybeden İngiliz hakem Ken Aston, İtalyan Ferini ve David’i oyundan attı. Ama dirsek atan Şilili Sanchez sahada kaldı. Oyun 52 dakika durdu. 2-0 kazanan Şili, Batı Almanya ile birlikte çeyrek finale çıktı. Santiago kentinde birçok restoranın kapısına, “İtalyanlar giremez” tabelaları asıldı.
1958’den 4 yıl geçmişti. O utangaç Pele artık dünyanın en büyük yıldızıydı. Brezilya zorlandığı Meksika maçını Pele’nin 1 gol ve 1 asistiyle 2-0 kazandı. Ama ne olduysa Çekoslovakya maçında oldu. Pele, karşılaşmanın 25’inci dakikasında sakatlandı.
Pele’nin yerine İspanya maçındaki Amarildo sahadaydı. İspanya’da ise 1954’te Macaristan formasıyla oynayan Puskas sahadaydı. Pele’nin yedeği Amarildo 2 gol atarak İspanya’yı eve yolluyordu.
Garrincha çok fazlaydı
Dünya Kupası’nda hep hayal kırıklığı yaratan İngiltere, bu kez de Macaristan’a 2-1 yenilerek açıyordu turnuvayı. Ama İngilizler, 3-1’lik Arjantin galibiyeti ve 0-0’lık Bulgaristan beraberliğiyle çeyrek finale çıkıyordu.
İngiltere’nin çeyrek finaldeki rakibi Brezilya’ydı. Pele’nin yokluğunda başrole soyunan Garrincha, İngiltere için çok fazlaydı. Kısacık boyuyla 1.90’lık Norman’ın üzerinden kafa golü atınca sonuç kaçınılmaz olmuştu. 3-1 kazanan son şampiyon yarı finaldeydi.
Kısa pas oynamayı seven Yugoslavya, Herberger’in Batı Almanya’sı karşısında iddialıydı. Sert ve çekişmeli maçta sonuç 85’te Radakovic’in yaydan attığı golle geldi. Yugoslavya yarı finaldeydi.
Hem tekme hem şişe yedi
Ev sahibi Şili ne kadar ileriye gidecekti? Şanslarına efsane kaleci Lev Yaşin kötü bir turnuva geçiriyordu. Sanchez ve Rojas’ın uzaktan gollerine tek yanıt Chislenko’dan gelebildi Şili de yarı finaldeydi. Çekler de Macaristan’ı 1-0 yenip yoluna devam ediyordu. Brezilya yarı finalde Şili önündeydi. Garrincha, işi artık cambazlığa dökmüştü. Şilili futbolcular, onu tekmeyle durdurmaya çalışıyorlardı. Garrincha ve Vava’dan gelen ikişer gol ve 4-2 kazanan Brezilya. Ancak maçın son dakikasında Garrincha, Rojas’a tekme attı. Perulu Yamasaki, onu oyundan attı.
Diğer yarı finalde Çekoslovakya, Yugoslavya’yı 3-1 yenerek finale çıktı. Üçüncülük maçında Şili, Yugoslavya’yı 1-0 yenerek teselli buldu.
Yarı finalde oyundan atılan Garrincha, bir de sahadan çıkarken kafasına şişe yemişti. Finalde oynayamayacaktı. Ama FIFA ilginç bir şekilde Brezilya’nın itirazını kabul etti.
Cevap Amarildo’dan geldi
Favori Brezilya, finalde ilk golü kalesinde gördü. 15’inci dakikada Scherer’in pasını kovalayan Masopust, topu ağlara gönderiverdi. Ancak aradan 2 dakika geçmeden Amarildo şık bir golle eşitliği sağladı. 69’da Zito ile 2-1 öne geçen Brezilya, 78’de Vava ile 3-1’i buluyordu. Pele sakatlanmıştı belki ama tınmamıştı bile Brezilya! Art arda ikinci kez dünya şampiyonuydular.