Esma-i Hüsna, en hoş isimler manasında, Ulu Allah’ın bütün isimleri için kullanılan bir tabirdir.
İsmin çoğulu olan esmâ ile “güzel, en güzel” anlamındaki hüsnâ kelimelerinden oluşan Esmâ-i Hüsnâ, Şanlı Allah’ın 99 isminin karşılığı olarak söz edilir. Kur’an-ı Kerimdeki ayetlerde ve Hadis-i Şeriflerde çokça zikredilen Esma-i Hüsna’yı ezberleyen bireylerin Cennete gireceği, Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından şu halde müjdeleniyor:
“Allah’ın doksan dokuz -yüzden bir eksik- ismi vardır. Bunları ezberleyip benimseyen (ihsâ) cennete girer.” (Buhari) Hadis-i Şerifteki ezberlemekten gaye, Aziz Allah’ı isimleriyle tanıyarak, O’na ibadet ve taatta bulunarak iman etmektir.
Allah’ın isimleri, 99 ile sonlu olmayıp, bunların dışında öbür isimleri de vardır. Kelam konusu Hadis’te 99 sayının zikredilmesi sınırlama manasında değil, bu isimlerin Allah’ın en meşhur isimleri olması sebebiyledir. Tirmizi ve İbn-i Mace’nin rivayet ettiği Hadis’te bu isimler tek tek sayılmıştır.
Kuran-ı Kerim’de Esma-i Hüsna
Kuran-ı Kerimde Esma-i Hüsna ile ilgili zikredilen esas ayetler şunlardır:
“Allah O’dur ki O’ndan öbür ilâh yoktur, en hoş isimler O’nundur.” (Taha-8)
“O, takdir edip yaratan, (bir uygunluk içinde) var eden, varlıklara sûret veren Allah’tır. En hoş isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tesbih (ve tenzih) eder. O, mutlak galiptir, karar ve hikmet sahibidir.” (Haşr 24)
“De ki: “İster ‘Allah’ diye dua edin, ister ‘Rahmân’ diye; hangisi ile dua etseniz, nihayet en hoş isimler O’nundur.” Namazda sesini pek yükseltme, pek de (duyamayacak kadar) kısma, bu ikisinin ortasında bir yol tut.” (İsra-110)
“Esmâü’l-Hüsnâ (en hoş isimler) lakin Allah’ındır.[44] O halde O’na, onlarla dua edin. O’nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları terk edin. Onlar yapmakta olduklarıyla cezalandırılacaklardır.” (Araf 180)
(Tirmizî rivayetinde yer alıp yaygınlık kazanan doksan dokuz esmâ-i hüsnâ (Nesih, Hasan İstek çizgisiyle; Ekrem Hakkı Ayverdi çizgi koleksiyonu)
Esma-i Hüsna (Allah’ın 99 ismi) ve anlamları
Allah (C.C): Eşi gibisi olmayan, Tek ilah, isimlerin sultanı
Er-Rahman: Tüm yaratılanlara merhamet eden
Er-Rahim: Ahirette inananlara sonsuz ihsan, ikram ve lütufta bulunan
El-Melik: Tüm kainatın sahibi, saltanatı ve mülkü daima olan
El-Kuddüs: Tüm eksikliklerden uzak
Es-Selam: Tüm tehlikelerden selamete çıkaran
El-Mü’min: Koruyan, Güvenilen
El-Müheymin: Her şeyi gören ve gözeten
El-Aziz: Her şeyin galibi ve izzet sahibi olan
El-Cebbar: Kudret sahibi olan
El-Mütekebbir: Eşi gibisi olmayan büyüklükte olan
El-Halık: Yaratan
El-Bari: Kusursuz ve eksiksiz yaratan
El-Musavvir: Tüm varlıklara form veren
El-Gaffar: Mağfireti bol olan
El-Kahhar: Her şeye hakim olan
El-Vehhab: Karşılıksız veren
El-Rezzak: Rızık veren
El-Fettah: Dardan kurtaran
El-Alim: Her şeyi bilen ve gören
El-Kabıd: Dilediğini darlık verme gücü olan
El-Basıt: İstediğine bolluk veren
El-Hafıd: Kafirleri alçaltan
Er-Rafi: İnananları yükselten
El-Mu’ız: Aziz kılan, dilediğini yücelten
El-Müzil: Dilediğini kıymetsiz kılan
Es-Semi: Her şeyi duyan
El-Basir: Her şeyi gören
El-Hakem: Mutlak hakimiyete sahip olan
El-Adl: Adil olan
El-Latif: Kullarına bedel veren
El-Habir: Her şeyi bilen
El-Halim: Ceza verirken tez etmeyen
El-Azim: Yüce
El-Gafur: Affedici olan
Eş-Şekur: Az amelde bile çok sevap veren
El-Aliyy: Yüce
El-Kebir: Büyük olan
El-Hafiz: Koruyan
El-Mukit: Yaratılana rızkını veren
El-Hasib: Hesaba alan
El-Celil: Yüksek sıfatları olan
El-Kerim: İkram eden
Er-Rakib: Gören ve gözeten
El-Mucib: Dualarını kabul eden
El-Vasi: Rahmeti ve ilmi bol olan
El-Hakim: Hikmetli
El-Vedud: Kullarını seven
El-Mecid: Gururu yüksek olan
El-Bais: Ölmüş olanları dirilten
Eş-Şehid: Her vakit ve her yerde hazır olan
El-Hakk: Hakkı gösteren
El-Vekil: Tevekkül edenlerin işlerini yoluna koyan
El-Kaviyy: Kudretli
El-Metin: Güçlü olan
El-Veliyy: İnananlara dost olan
El-Hamid: Övgüye layık olan
El-Muhsi: Tüm varlıkların sayısını bilen
El-Mübdi: Yoktan var eden
El-Muid: Öldüren ve sonrasında tekrar dirilten
El-Muhyi: Dirilten, can veren
El-Mümit: Öldüren
El-Hayy: Sonsuz hayata sahip olan
El-Kayyum: Varlıkları ayakta tutan
El-Vacid: istediğini her vakit bulan
El-Macid: Şanı büyük olan
El-Vahid: Eşi gibisi olmayan
Es-Samed: Muhtaç olunan
El-Kadir: Kudretli
El-Mektedir: Her şeye gücü yeten
El-Mukaddim: İstediğini yükselten
El-Muahhir: Dilediğini geri bırakan
El-Evvel: Ezeli
El-Ahir: Ebedi
El-Zahir: Varlığı açık olan
El-Batın: Mahiyeti kapalı olan
El-Vali: Sahip olan
El-Müteali: Yüce
El-Berr: Yeterliliği bol olan
Et-Tevvab: Günahları affeden
El-Müntekim: İntikam alan
El-Afüvv: Affeden
Er-Rauf: Merhametli olan
El-Muksit: Adaletli olan
El-Cami: Mahşer günü bir ortaya toplayan
El-Ganiyy: Kimseye muhtaç olmayan
El-Mugni: Müstağni
El-Mani: İstediği bir şeye mani olan
Ed-Darr: istediğine ziyan veren
En-Nafi: istediğine yarar veren
En-Nur: Alemi aydınlatan
Al-Hadi: Hidayet sahibi
El-Bedi: Eşsiz yaratan
El-Baki: Ebedi
El-Varis: Tüm her şeyin tek sahibi
Er-Reşid: Yol gösteren
Es-Sabur: Ceza vermek için çabuk etmeyen
Malik-ül Mülk: Tüm varlıkların sahibi olan
Zül-Celali vel İkram: Celal sahibi